Tavan ve duvarlara alçı ile az kabartma olarak yapılan tezyinat. Bu tarz tezyinat sıva üstüne yapılacak tezyinatın şekline göre, küçük çiviler mıhlanarak işbu çivilere tutturmak suretiyle alçıdan kabartma olarak yapılır. Eski camilerin kubbe ve tavanlarında bu nevi tezyinata çok tesadüf olunur. Bu tarz alçı tezyinat umumiyetle kiremidi veya ateşi renkte bir zemin üstüne beyaz olarak bırakılır ve araları boyanırdı. Bazı malakari tezyinatın aralarına çini parçaları da konulurdu. Birçok büyük camilerin kubbeleri bu tarzda kabartma nakışlarla süslenmiştir. Bunlara uzaktan bakıldığı vakit kabartma oldukları görülmez ve kalemkâri sanılır. Çünkü kabartmalar gayet az kalınlıktadır ve ekseriya bir santimi geçmez. Bu tarz işe malakari denilmesi, mala gibi küçük bir atletle yapıldığı içindir. Fırça ile yapılan kabartışız tezyinata ise kalemkâri denir. İstanbul’da Mimar Sinanın eseri olan Kadırga’daki Sokullu camisinin tabakalarının ve mahfillerinin tavanlarında gayet güzel malakari nakışları vardır.[1]